Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni sistemi “Kurgan”, vergi dünyasında ezberleri bozuyor. Ancak bu dönüşüm, esnaf ve işletmeler için bir dönüm noktası mı, yoksa yeni bir çıkmazın başlangıcı mı olacak?
Yeni Dönem Başlıyor: Kurgan Sistemi Nedir?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 1 Ekim 2025 itibarıyla sahte belgeyle mücadelede köklü bir adım attı. “Kurgan” (Kuruluş Gözetimli Analiz) adı verilen bu sistem, ticari işlemleri satır satır analiz ederek olası sahteciliği çok kısa sürede tespit etmeyi hedefliyor.
Kurgan’ın en dikkat çekici özelliği, cari temelli risk analiziyapabilmesi. Önceki sistemde sahte belge düzenleyenlerden yola çıkılarak kullanıcılara ulaşılırken, yeni modelde tam tersi bir süreç izleniyor.
Artık sistem önce belgeyi kullanan mükellefi tespit ediyor, ardından düzenleyiciye doğru ilerliyor.
Paradigma Değişimi: “Bilmeden” Değil, “Bilerek” Kullanma
Bu yeni yaklaşım, Maliye’nin sahte belge konusundaki bakış açısında önemli bir değişimi de beraberinde getiriyor. Uzun süredir genel kabul gören “bilmeden sahte belge kullanma” anlayışı, yerini “bilerek kullanma” varsayımına bırakıyor.
Bu da vergi incelemelerinde mükellef aleyhine daha katı bir yorumun benimseneceği anlamına geliyor.
Öte yandan sistemin olumlu yönleri de var: Kurgan sayesinde işletmeler, kendi risk durumlarını önceden öğrenebilecek ve gereksiz incelemelerin önüne geçilebilecek.
Riskli görülen mükelleflere, incelemeye alınmadan önce bilgi isteme yazısı gönderilecek.
Faydalar ve Olası Riskler
Sistem, idare açısından vergi güvenliğini ve adaletini sağlamayı amaçlıyor. Ancak ani geçişin doğurabileceği bazı sorunlar da göz ardı edilmemeli.
Böylesine önemli bir dönüşümün, belirli bir takvim dâhilinde ve kademeli olarak uygulanması; hem sistemin işlerliğinin test edilmesi hem de tarafların sürece uyumu açısından daha sağlıklı olurdu.
Kurgan’ın, önemsiz veri farklılıklarını (örneğin küçük tutar farklarını) bile risk olarak algılayıp uyarı göndermesi, mükellefler üzerinde gereksiz bir endişe yaratabilir. Bu da ticari akışta duraksamalara yol açabilir.
Daha da önemlisi, bazı mükellefler sistemden kaçmak için yeni ve riskli yöntemlere başvurabilir. Örneğin, yurt içinden sahte fatura temin etmek yerine, yurt dışı kaynaklı gider faturası arayışına girmek.
Bu noktada dikkatli olmak gerekiyor: Yurt dışı hizmet faturaları, 2 No.lu KDV beyannamesiyle KDV hesaplamayı ve ödemeyi gerektiriyor. Aksi halde bu KDV indirimi mümkün olmuyor.
Üstelik faturanın geldiği ülkeye göre, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması
hükümleri devreye girip işlem stopaja tabi hale gelebilir.
Sonuç: Adalet mi, Endişe mi?
Kurgan sistemi, hedef olarak sahteciliği önlemeyi ve vergi adaletini güçlendirmeyi taşıyor. Ancak uygulamada, esnafı ve dürüst mükellefleri zora sokmadan dengeli bir geçiş süreci izlenmeli.
Devletin amacı cezalandırmak değil, kayıt dışılığı önlemek olmalı. Aksi halde “vergi adaleti” arayışı, “vergi korkusu”na dönüşebilir. Unutulmamalı ki, adil bir sistemin temeli güvenle atılır.