Depremzedeler Yurtlardan Çıkartılıyor

Eşinin ameliyatları süren ve kendisi de kanser tedavisi gören Meryem, iki çocuğuyla Ankara’da kaldıkları yurttan atıldıklarını belirterek, “Unutmuyoruz, unutturmuyoruz diyorlar ya, her şey yalan, maalesef hepimiz unutulduk, her şeyin üstü kapandı” dedi.

Tarafsız Haber - 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından evleri yıkılan depremzedelerin bir kısmı KYK yurtlarına yerleştirildi. Çoğu depremzede yurtlardan ayrılırken, hâlâ kalanlar ise şimdi çıkarılmak isteniyor. Bir mesajla yurtları terk etmeleri istenen depremzedelere herhangi bir adres de gösterilmedi. Depremzedelerin memleketlerindeki konteynırlarda kalabileceği ya da kira yardımı alabileceği belirtildi. BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre, üst düzey bir yetkili, kimsenin açıkta bırakılmadan yurtların boşaltılmasına azami önem gösterildiğini ve bu koordinasyonun ülke genelinde valilikler aracılığı ile yapıldığını söyledi. Ancak bazı depremzedeler, tedavileri sürdüğü için Ankara’dan ayrılmak istemiyor. Onlardan biri olan Meryem, Hatay’daki enkazdan üçüncü gün kurtarılan eşinin ameliyatlarının devam ettiğini, son ameliyatın birkaç gün önce gerçekleştiğini, buna rağmen 30 Temmuz’da, tadilat yapılacağı gerekçesiyle yurttan “atıldıklarını” söyledi. Meryem, “Eşimin birkaç gün sonra ameliyat olacağını gösteren çarşaf çarşaf hastane belgelerimi gösterdim, yine de yurttan atıldık” dedi. "Çok ağladık ama gözyaşları fayda etmiyormuş" Ankara Büyükşehir Belediyesi ’nin Ankara’da tedavi gören ve kalacak yeri olmayan kişiler için açtığı şefkat evlerinde iki çocuğuyla kalan Meryem, “Bizi yurttan atmasınlar diye yalvardığım konuşmaları unutamıyorum. Çok ağladık ama gözyaşları da fayda etmiyormuş. Eşim ameliyat olacak, tedavimiz sürüyor diyorum; 'Yapacak bir şey yok, her ne olursa olsun yurdu boşaltacaksınız' diyorlar” diye konuştu. "3 bin lirayla hayat kurmamı bekliyorlar" Kendisi de meme kanseri olan ve tedavi süren Meryem, 1,5 ay diyaliz alan ve birçok ameliyat geçiren eşinin uzun süre fizik tedavi alması gerektiğini anlatırken, kendilerine sunulan ya konteyner ya da kira yardımı önerisi için ise şunları söyledi: “Bizi yurttan atanlar, 3 bin lirayla Ankara’da bir hayat kurmamı bekliyorlar. Ben kanserim, eşimin tedavisi sürüyor, hijyen olmayan bir toplu yaşam alanına nasıl gireceğiz? Oradaki sıcaklığı, sinekleri, böcekleri, susuzluğu kaç kere gidip gördüler? Su için saatlerce kuyrukta bekleyen insanları kaç kere gördüler?” Devletin verdiği 3 bin liralık yardım dışında hiçbir sabit gelirleri olmadığını anlatan Meryem, “Her şeyimiz gitti, eşim çalışamaz durumda. Amacım bir göz ev bulup, çocuklarımı okula yazdırıp, eşimi de çocuklarımın başına bırakmak ki ben çıkıp çalışayım” dedi. Meryem, “Küçük çocuğum 6 ay geçmesine rağmen sabahlara kadar sıçrıyor, ağlayarak uyanıyor. Unutmuyoruz, unutturmuyoruz diyorlar ya, her şey yalan, maalesef hepimiz unutulduk, her şeyin üstü kapandı” ifadelerini kullandı.