ABB

Kılıçdaroğlu; Küfürbaz Erdoğan!

GÜNDEM 14.06.2022 - 19:59, Güncelleme: 14.06.2022 - 19:59
 

Kılıçdaroğlu; Küfürbaz Erdoğan!

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, açıklamalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Hayat pahalılığına dikkat çekerek, iktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise Saray'ında keyif içinde yaşıyor. Saray'da herkesin karnı tok. Saray'dakilerin çocukları milyon dolarları transfer etmeyle uğraşıyorlar. Türkiye'den ABD'ye nasıl milyon dolarları transfer ederiz, nasıl gökdelenleri yaparız, öğrenci yurdu adı altında. Zalim, fukaranın halinden anlamaz, zulmeder. Geldiğimiz nokta bu" diye konuştu. Erdoğan'ın Gezi Direnişi'ne katılanlar için söylediği 'sürtük' ifadesine de değinen Kılıçdaroğlu, "Erdoğan bir küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya işi, milletimizin dilinden konuşuyorum diyor. Milletimize de iftira atıyor. Bu millet asil bir millettir, ferasetli bir milletir, zulmün karşısında duran millettir. Milli bağımsızlık mücadelesi veren bir milletir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. O küfrü burada tabii doğal olarak söyleyemeyeceğiz, buna terbiyem de izin vermez, sizler de zaten doğru bulmazsınız. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz" ifadelerine yer verdi. Muhafazakar kadınlara da seslenen Kılıçdaroğlu, "Bugün bunu söyleyen emin olun yarın size dönecek, hayat tarzınız üzerinden size küfredecektir. Yarın bu hakaretler emin ol bir süre sonra sana dönecek. Çünkü radikaller Erdoğan'ı tehdit edip, kadın haklarını gasp etmenin zevkini bir kez aldılar. Erdoğan'a azıcık baskı kurdular ve hemen geri adım attı ve İstanbul Sözleşmesi'ni geri çekti. Yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım, birlikte dur dememiz lazım. Yine söylüyorum, bize katılın, hakkınızı teslim alın. CHP eski CHP değildir, CHP özgürlükçüdür, siz de eski siz değilsiniz artık aynı değerleri savunuyoruz. Beraberiz birlikteyiz" diyerek kadınları CHP'ye davet etti. ADALET VURGUSU Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle: "Adalet Yürüyüşü yaptık, adaletsizliğe artık tahammül edemiyorum. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmamız gerekiyor. Hiçbir suçu günahı olmadığı halde hapishanelerde sürünenlerin hakkını savunmamız gerekiyor. Adalet Yürüyüşü bizim tarihimizde değil, dünya siyaset tarihinde önemli bir yerde. Bu ülkenin adaletsizliğe tahammülü yok. İnsanların inançları farklı olabilir, kimlikleri farklı olabilir, ne istiyorsunuz? Saraylarınızda oturuyorsunuz, keyfiniz yerinde, ne yapıyorsunuz siz Allah aşkına. Hakkı savunmak bile suç olmaya başladı. Anneler, babaları hapiste. O çocukların haklarını savunmak suç oldu. Şenyaşar ailesinin hakkını hukukunu savunmak suç oldu. Böyle bir Türkiye'ye layık mıyız biz. Memlekette adalet olsun istiyoruz, huzur içinde yaşamak istiyoruz. O yürüyüş bir başlangıçtı, bitmiş değil sürdürüyoruz. Milletin desteğini ala ala sürdürüyoruz. O yürüyüş altılı masayı birleştirdi. O yürüyüş sonucunda büyük kentler CHP'li belediyeler tarafından yönetiliyor. En son kişi adaletsizlikten şikayet edinceye kadar devam edecek. Adaletsizliker büyük boyutlara ulaştı. Günlük sıradan sorunlarımızı göremez hale geldik. Bakın şehitlerimiz geliyor, acılarını bile yaşayamıyor. Bölücü örgüte karşı mücadele eden kahraman ordumuz hayatlarını veriyor. Bu ülkenin bağımsızlığı için. Bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum, ben size bize katılın derken, bu iki kelimenin sıradan olmadığını, bu davetin de sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim. Adalet istiyorsanız bize katılın. Beraber, huzur içinde yaşayalım diyorsanız bize katılın. Temiz siyaset istiyorsanız bize katılın. Siyasetin kimlikten arınmasını istiyorsanız bize katılın. Elinzi vicdanınıza koyun ve düşünün lütfen. Olay bir parti olayı olmayı çoktan aştı. Olay bir Türkiye geleceği olayıdır, evlatlarımızın geleceği olayıdır. TÜİK'e talimat veriyorsun enflasyonu düşük göster diye. Milyonlarca emekli, dul, yetim düşük maaş alıyor. Dul ve yetime ne veriyorsun zaten ya, ona bile göz dikiyorsun. Enflasyonda biraz daha ezilsin diye. Öbür tarafta, Avrupa'daki, ABD'deki enflasyonu gözlüyorsun. Bu haksızlık, yeter artık diyorsanız bize katılın. Adaleti sağlamak istiyoruz. "ZALİM SARAY'INDA KEYİF İÇİNDE YAŞIYOR" Aç açıkta yok diyor Erdoğan. Enflasyon sorunu yok pahalılık var diyor... Allah aşkına şaşırmış, bilmiyor ne söyleyeceğini. Enflasyonun ne olduğunu, pahalılığın ne olduğunu, arasındaki kolerasyonu da bilmiyor. Veriler neyi gösteriyor... Dünya Gıda Örgütü'nun açlık haritası... Ülkede 15 milyon kişi yetersiz besleniyor. Rakamı veren Türkiye Cumhuriyeti. Son 3 ayda 15 milyon kişiye 500 bin kişi daha ilave edildi. 5 yaş altı bebeklerin de yüzde 6'sı yetersiz besleniyor. Farkındalar mı bunun? Emin olun değiller, düşünmüyorlar. Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise Saray'ında keyif içinde yaşıyor. Saray'da herkesin karnı tok. Saray'dakilerin çocukları milyon dolarları transfer etmeyle uğraşıyorlar. Türkiye'den ABD'ye nasıl milyon dolarları transfer ederiz, nasıl gökdelenleri yaparız, öğrenci yurdu adı altında. Zalim, fukaranın halinden anlamaz, zulmeder. Geldiğimiz nokta bu. MUHAFAZAKAR KADINLARA SESLENDİ: "BİZE KATILIN" Bir şey daha ifade etmek isterim; Erdoğan bir küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya işi, milletimizin dilinden konuşuyorum diyor. Milletimize de iftira atıyor. Bu millet asil bir millettir, ferasetli bir milletir, zulmün karşısında duran millettir. Milli bağımsızlık mücadelesi veren bir milletir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. O küfrü burada tabii doğal olarak söyleyemeyeceğiz, buna terbiyem de izin vermez, sizler de zaten doğru bulmazsınız. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz. Bu küfür üzerine, Türkiye'nin genç muhafazakar kadınlarına yeniden seslenmek istiyorum. Bugün bunu söyleyen emin olun yarın size dönecek, hayat tarzınız üzerinden size küfredecektir. Sakın unutmayın, İstanbul Sözleşmesi sizden çıktı sizin eseriniz. Sonra tüm kadınlar sahip çıktı. Erdoğan bazı radikal kafaların baskısı ile sözleşmenizi elinizden aldı. O radikal kafalar istiyor ki, muhafazakar kadın güçlenmesin, iş hayatına katılmasın. O radikal kafalar sana süslüman diyorlar, iş hayatına katıldın diye söylüyorlar. Kadın köleleşsin baskı altında ezilsin istiyorlar. Yarın bu hakaretler emin ol bir süre sonra sana dönecek. Çünkü radikaller Erdoğan'ı tehdit edip, kadın haklarını gasp etmenin zevkini bir kez aldılar. Erdoğan'a azıcık baskı kurdular ve hemen geri adım attı ve sözleşmeyi geri çekti. Yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım, birlikte dur dememiz lazım. Yine söylüyorum, bize katılın, hakkınızı teslim alın. CHP eski CHP değildir, CHP özgürlükçüdür, siz de eski siz değilsiniz artık aynı değerleri savunuyoruz. Beraberiz birlikteyiz. "KALEMİNİ DAHİ OYNATMAYAN ADAM KALKMIŞ BİZE MUHALEFET DERSİ VERİYOR" Son zamanlarda bazı kişiler türedi. Bazıları gazeteci bazıları araştırmacı formatında önümüze çıkıyorlar. Kelle koltukta muhalefet yapan bana muhalefet nasıl yapılır öğretmeye çalışıyorlar. Muhaliflik dersi bize verenler şunu unutmasınlar. Biz daha ölmedik, sizin ne mal olduğunuzu iyi biliyoruz. Muhalefet ahlakla yapılır. Kalemini dahi oynatmayan, yazı dahi yazmayan adam bize kalkmış muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi halkımız için sonuna kadar yapacağız. Beni gerçekten samimi olarak eleştirenler var. Onlara saygı duydum. Birilerinin gemilerine, yatlarına kendilerini atmadılar. İşlerini kaybedenler oldu, kalemlerini satmadılar. Biz, bizi samimi olarak eleştiren bütün yazarlara, çizerlere saygılıyız. Kalemini satıp bize ders verenlere 'dur' diyeceğiz."
Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, açıklamalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Hayat pahalılığına dikkat çekerek, iktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise Saray'ında keyif içinde yaşıyor. Saray'da herkesin karnı tok. Saray'dakilerin çocukları milyon dolarları transfer etmeyle uğraşıyorlar. Türkiye'den ABD'ye nasıl milyon dolarları transfer ederiz, nasıl gökdelenleri yaparız, öğrenci yurdu adı altında. Zalim, fukaranın halinden anlamaz, zulmeder. Geldiğimiz nokta bu" diye konuştu. Erdoğan'ın Gezi Direnişi'ne katılanlar için söylediği 'sürtük' ifadesine de değinen Kılıçdaroğlu, "Erdoğan bir küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya işi, milletimizin dilinden konuşuyorum diyor. Milletimize de iftira atıyor. Bu millet asil bir millettir, ferasetli bir milletir, zulmün karşısında duran millettir. Milli bağımsızlık mücadelesi veren bir milletir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. O küfrü burada tabii doğal olarak söyleyemeyeceğiz, buna terbiyem de izin vermez, sizler de zaten doğru bulmazsınız. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz" ifadelerine yer verdi. Muhafazakar kadınlara da seslenen Kılıçdaroğlu, "Bugün bunu söyleyen emin olun yarın size dönecek, hayat tarzınız üzerinden size küfredecektir. Yarın bu hakaretler emin ol bir süre sonra sana dönecek. Çünkü radikaller Erdoğan'ı tehdit edip, kadın haklarını gasp etmenin zevkini bir kez aldılar. Erdoğan'a azıcık baskı kurdular ve hemen geri adım attı ve İstanbul Sözleşmesi'ni geri çekti. Yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım, birlikte dur dememiz lazım. Yine söylüyorum, bize katılın, hakkınızı teslim alın. CHP eski CHP değildir, CHP özgürlükçüdür, siz de eski siz değilsiniz artık aynı değerleri savunuyoruz. Beraberiz birlikteyiz" diyerek kadınları CHP'ye davet etti. ADALET VURGUSU Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle: "Adalet Yürüyüşü yaptık, adaletsizliğe artık tahammül edemiyorum. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmamız gerekiyor. Hiçbir suçu günahı olmadığı halde hapishanelerde sürünenlerin hakkını savunmamız gerekiyor. Adalet Yürüyüşü bizim tarihimizde değil, dünya siyaset tarihinde önemli bir yerde. Bu ülkenin adaletsizliğe tahammülü yok. İnsanların inançları farklı olabilir, kimlikleri farklı olabilir, ne istiyorsunuz? Saraylarınızda oturuyorsunuz, keyfiniz yerinde, ne yapıyorsunuz siz Allah aşkına. Hakkı savunmak bile suç olmaya başladı. Anneler, babaları hapiste. O çocukların haklarını savunmak suç oldu. Şenyaşar ailesinin hakkını hukukunu savunmak suç oldu. Böyle bir Türkiye'ye layık mıyız biz. Memlekette adalet olsun istiyoruz, huzur içinde yaşamak istiyoruz. O yürüyüş bir başlangıçtı, bitmiş değil sürdürüyoruz. Milletin desteğini ala ala sürdürüyoruz. O yürüyüş altılı masayı birleştirdi. O yürüyüş sonucunda büyük kentler CHP'li belediyeler tarafından yönetiliyor. En son kişi adaletsizlikten şikayet edinceye kadar devam edecek. Adaletsizliker büyük boyutlara ulaştı. Günlük sıradan sorunlarımızı göremez hale geldik. Bakın şehitlerimiz geliyor, acılarını bile yaşayamıyor. Bölücü örgüte karşı mücadele eden kahraman ordumuz hayatlarını veriyor. Bu ülkenin bağımsızlığı için. Bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum, ben size bize katılın derken, bu iki kelimenin sıradan olmadığını, bu davetin de sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim. Adalet istiyorsanız bize katılın. Beraber, huzur içinde yaşayalım diyorsanız bize katılın. Temiz siyaset istiyorsanız bize katılın. Siyasetin kimlikten arınmasını istiyorsanız bize katılın. Elinzi vicdanınıza koyun ve düşünün lütfen. Olay bir parti olayı olmayı çoktan aştı. Olay bir Türkiye geleceği olayıdır, evlatlarımızın geleceği olayıdır. TÜİK'e talimat veriyorsun enflasyonu düşük göster diye. Milyonlarca emekli, dul, yetim düşük maaş alıyor. Dul ve yetime ne veriyorsun zaten ya, ona bile göz dikiyorsun. Enflasyonda biraz daha ezilsin diye. Öbür tarafta, Avrupa'daki, ABD'deki enflasyonu gözlüyorsun. Bu haksızlık, yeter artık diyorsanız bize katılın. Adaleti sağlamak istiyoruz. "ZALİM SARAY'INDA KEYİF İÇİNDE YAŞIYOR" Aç açıkta yok diyor Erdoğan. Enflasyon sorunu yok pahalılık var diyor... Allah aşkına şaşırmış, bilmiyor ne söyleyeceğini. Enflasyonun ne olduğunu, pahalılığın ne olduğunu, arasındaki kolerasyonu da bilmiyor. Veriler neyi gösteriyor... Dünya Gıda Örgütü'nun açlık haritası... Ülkede 15 milyon kişi yetersiz besleniyor. Rakamı veren Türkiye Cumhuriyeti. Son 3 ayda 15 milyon kişiye 500 bin kişi daha ilave edildi. 5 yaş altı bebeklerin de yüzde 6'sı yetersiz besleniyor. Farkındalar mı bunun? Emin olun değiller, düşünmüyorlar. Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise Saray'ında keyif içinde yaşıyor. Saray'da herkesin karnı tok. Saray'dakilerin çocukları milyon dolarları transfer etmeyle uğraşıyorlar. Türkiye'den ABD'ye nasıl milyon dolarları transfer ederiz, nasıl gökdelenleri yaparız, öğrenci yurdu adı altında. Zalim, fukaranın halinden anlamaz, zulmeder. Geldiğimiz nokta bu. MUHAFAZAKAR KADINLARA SESLENDİ: "BİZE KATILIN" Bir şey daha ifade etmek isterim; Erdoğan bir küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya işi, milletimizin dilinden konuşuyorum diyor. Milletimize de iftira atıyor. Bu millet asil bir millettir, ferasetli bir milletir, zulmün karşısında duran millettir. Milli bağımsızlık mücadelesi veren bir milletir. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. O küfrü burada tabii doğal olarak söyleyemeyeceğiz, buna terbiyem de izin vermez, sizler de zaten doğru bulmazsınız. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz. Bu küfür üzerine, Türkiye'nin genç muhafazakar kadınlarına yeniden seslenmek istiyorum. Bugün bunu söyleyen emin olun yarın size dönecek, hayat tarzınız üzerinden size küfredecektir. Sakın unutmayın, İstanbul Sözleşmesi sizden çıktı sizin eseriniz. Sonra tüm kadınlar sahip çıktı. Erdoğan bazı radikal kafaların baskısı ile sözleşmenizi elinizden aldı. O radikal kafalar istiyor ki, muhafazakar kadın güçlenmesin, iş hayatına katılmasın. O radikal kafalar sana süslüman diyorlar, iş hayatına katıldın diye söylüyorlar. Kadın köleleşsin baskı altında ezilsin istiyorlar. Yarın bu hakaretler emin ol bir süre sonra sana dönecek. Çünkü radikaller Erdoğan'ı tehdit edip, kadın haklarını gasp etmenin zevkini bir kez aldılar. Erdoğan'a azıcık baskı kurdular ve hemen geri adım attı ve sözleşmeyi geri çekti. Yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Onun için dur dememiz lazım, birlikte dur dememiz lazım. Yine söylüyorum, bize katılın, hakkınızı teslim alın. CHP eski CHP değildir, CHP özgürlükçüdür, siz de eski siz değilsiniz artık aynı değerleri savunuyoruz. Beraberiz birlikteyiz. "KALEMİNİ DAHİ OYNATMAYAN ADAM KALKMIŞ BİZE MUHALEFET DERSİ VERİYOR" Son zamanlarda bazı kişiler türedi. Bazıları gazeteci bazıları araştırmacı formatında önümüze çıkıyorlar. Kelle koltukta muhalefet yapan bana muhalefet nasıl yapılır öğretmeye çalışıyorlar. Muhaliflik dersi bize verenler şunu unutmasınlar. Biz daha ölmedik, sizin ne mal olduğunuzu iyi biliyoruz. Muhalefet ahlakla yapılır. Kalemini dahi oynatmayan, yazı dahi yazmayan adam bize kalkmış muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi halkımız için sonuna kadar yapacağız. Beni gerçekten samimi olarak eleştirenler var. Onlara saygı duydum. Birilerinin gemilerine, yatlarına kendilerini atmadılar. İşlerini kaybedenler oldu, kalemlerini satmadılar. Biz, bizi samimi olarak eleştiren bütün yazarlara, çizerlere saygılıyız. Kalemini satıp bize ders verenlere 'dur' diyeceğiz."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarafsizhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.