ABB
Erdi AKBULUT
Köşe Yazarı
Erdi AKBULUT
 

Sorun Gerçekten Ekonomi mi?

İktidarın halkı inim inim inleten fiyat artışları karşısında ortaya koyduğu çözüm yeni vergiler oldu. Çalışanlara verilen zamlar ise fiyat artışları karşısında günden güne eridi. Başka bir önlem ise TÜİK rakamlarının düşük gösterilmesiydi. Tüm bunlar halkın gözünde “zaten sesimizi duyan yok, kurumlara da güvenilmez” imajını sergiliyor. Ülkenin yaşam koşulları değişti. Eskiden dışarıda yemek yemek güçtü, şimdi iki simit yerine tek simidi bölüşenler çoğaldı. Ülkedeki tüm bu durumun çözümüne yabancı sermaye gözüyle bakanlar körfez ülkelerinde borç para dilenmeye başladı. Ben ekonomistim diyenler ne yazık ki sorunun yabancı sermaye veya döviz olmadığını anlayamadı. Kolay anlaşılması için bir örnek vereceğim. Bir arkadaşınız size iş teklifiyle geldi, Bana 100.000 lira ver birlikte A mahallesinde bir dükkân açalım ve tanesi 100 liradan bir ürün satalım dedi. İlk önce ne yaparsınız? Dediği mahalleyi incelersiniz, dükkânı açmayı düşündüğü sokağa bakarsınız. Sonuçta para koyulacak ortaya. Baktınız ki A Mahallesi şehrin içinde az gelişmiş bir mahalle, semt olarak kalmış. Hırsızlık cirit atıyor. Polis geceleri baskınlarla geçiriyor. Oturan kesim yani potansiyel müşterilerinizin eğitim seviyeleri düşük. Düşündünüz. Burada benim dükkânıma hırsız girme ihtimali var mı? Var. Öyle bir durum olursa hırsızı yakalayabilme zararımı karşılayabilme ihtimalim var mı? E yani polisler, tutanaklar, mahkeme falan derken belli ki bir bardak su içeceğiz üstüne. Peki, ben tanesi 100 liradan herhangi bir ürün satabilir miyim burada? Pek kolay değil sonuçta halkın geliri o civarda düşük. Daha önemli ihtiyaçları var ve daha ucuz mal isterler. Peki, her gün muhatap olacağın müşteri potansiyelin kimler? Eğitim seviyesi düşük, seni anlamayacak veya senin ürün gelişimine katkı sağlamayacak bireyler. Öyleyse, siz bu arkadaşınıza tüm bunları düşündükten sonra, gel kardeşim biz seninle 200.000 bin koyalım, muhataplarımızın biraz daha eğitimli, gelir seviyesinin biraz daha yüksek, güvenliğin biraz daha iyi olduğu bir yerde tanesi 200 liradan bir ürün satalım diye sorar mısınız, sormaz mısınız?   Dikkat ettiyseniz küçücük bir iş kurmak için bile adalete de, güvenliğe de, eğitime baktık. Peki son soru şu, Bu ülkenin tek kurtuluşu yabancı sermaye ise, yabancı yatırımcı da bizler gibi bunları inceliyor mudur? İnceliyorsa bu ülkeye yatırım yapar mı?    
Ekleme Tarihi: 08 Temmuz 2023 - Cumartesi

Sorun Gerçekten Ekonomi mi?

İktidarın halkı inim inim inleten fiyat artışları karşısında ortaya koyduğu çözüm yeni vergiler oldu. Çalışanlara verilen zamlar ise fiyat artışları karşısında günden güne eridi. Başka bir önlem ise TÜİK rakamlarının düşük gösterilmesiydi. Tüm bunlar halkın gözünde “zaten sesimizi duyan yok, kurumlara da güvenilmez” imajını sergiliyor. Ülkenin yaşam koşulları değişti. Eskiden dışarıda yemek yemek güçtü, şimdi iki simit yerine tek simidi bölüşenler çoğaldı.

Ülkedeki tüm bu durumun çözümüne yabancı sermaye gözüyle bakanlar körfez ülkelerinde borç para dilenmeye başladı. Ben ekonomistim diyenler ne yazık ki sorunun yabancı sermaye veya döviz olmadığını anlayamadı.

Kolay anlaşılması için bir örnek vereceğim. Bir arkadaşınız size iş teklifiyle geldi, Bana 100.000 lira ver birlikte A mahallesinde bir dükkân açalım ve tanesi 100 liradan bir ürün satalım dedi. İlk önce ne yaparsınız? Dediği mahalleyi incelersiniz, dükkânı açmayı düşündüğü sokağa bakarsınız. Sonuçta para koyulacak ortaya. Baktınız ki A Mahallesi şehrin içinde az gelişmiş bir mahalle, semt olarak kalmış. Hırsızlık cirit atıyor. Polis geceleri baskınlarla geçiriyor. Oturan kesim yani potansiyel müşterilerinizin eğitim seviyeleri düşük.

Düşündünüz. Burada benim dükkânıma hırsız girme ihtimali var mı? Var.

Öyle bir durum olursa hırsızı yakalayabilme zararımı karşılayabilme ihtimalim var mı?
E yani polisler, tutanaklar, mahkeme falan derken belli ki bir bardak su içeceğiz üstüne.

Peki, ben tanesi 100 liradan herhangi bir ürün satabilir miyim burada? Pek kolay değil sonuçta halkın geliri o civarda düşük. Daha önemli ihtiyaçları var ve daha ucuz mal isterler.

Peki, her gün muhatap olacağın müşteri potansiyelin kimler?
Eğitim seviyesi düşük, seni anlamayacak veya senin ürün gelişimine katkı sağlamayacak bireyler.

Öyleyse, siz bu arkadaşınıza tüm bunları düşündükten sonra,
gel kardeşim biz seninle 200.000 bin koyalım, muhataplarımızın biraz daha eğitimli, gelir seviyesinin biraz daha yüksek, güvenliğin biraz daha iyi olduğu bir yerde tanesi 200 liradan bir ürün satalım diye sorar mısınız, sormaz mısınız?

 

Dikkat ettiyseniz küçücük bir iş kurmak için bile adalete de, güvenliğe de, eğitime baktık.

Peki son soru şu,

Bu ülkenin tek kurtuluşu yabancı sermaye ise, yabancı yatırımcı da bizler gibi bunları inceliyor mudur?
İnceliyorsa bu ülkeye yatırım yapar mı?

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarafsizhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.