Bugün'ki köşe yazımda bizzat şahit olduğum naif, zarif örnek yöneticilerden bahsetmek istedim, Kamu kurumlarının başarısı, yalnızca yasal düzenlemelerle ya da bürokratik işleyişle ölçülemez. Gerçek başarı; çalışanların gönül rahatlığıyla görevlerini yapabilmesi, kendilerini değerli hissetmeleri ve her an arkalarında duran bir yöneticiye sahip olmalarıyla mümkündür. İşte Kilis İl Göç İdaresi İl Müdürü ve kamp müdürü, bu anlayışın en güçlü örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Personelin Yanında Duran Bir Müdür
Kilis’te görev yapan yöneticiler, klasik anlamda “makam odasında oturan” değil, sahaya inen, personeliyle yan yana yürüyen bir yaklaşım sergiliyor. Çalışanların en küçük sorununa bile kayıtsız kalmayan, her fırsatta onların yanında olduğunu hissettiren bu tavır, kurum içindeki güven ortamını pekiştiriyor. Böylece personel, sadece görev bilinciyle değil, gönül bağıyla da çalışıyor.
İlgili, Alakalı ve Çözüm Odaklı
Göç idaresinde görev yapmak, kolay bir iş değildir. İnsan hikâyeleriyle, dramlarla, umutlarla dolu bir sorumluluğun merkezindedir bu kurum. Bu süreçte personelin motivasyonunun yüksek tutulması büyük önem taşır. İl Müdürü ve kamp müdürü, her bir personele karşı gösterdikleri ilgiyle, onların mesleki ve kişisel sorunlarına duyarlılıklarıyla öne çıkıyor. Sorunları ötelemek yerine çözüm üreten tavırları, örnek bir yöneticilik portresi çiziyor.
Adalet ve Şeffaflık
Bir yönetici için en büyük imtihan, adaletli davranabilmektir. Kilis’teki yöneticiler, kararlarını alırken kimseyi kayırmadan, eşitlikten ödün vermeden hareket ediyor. Şeffaflık, dürüstlük ve ortak akla dayalı yönetim anlayışı, personelin gönlünde ayrı bir değer kazanıyor. Bu yaklaşım, kurum içinde huzuru ve birlikteliği sağladığı gibi, diğer illere de örnek olabilecek nitelikte.
İnsana Dokunan Yönetim
Göç idaresinde çalışanlar, yalnızca dosyalarla değil, insan hayatlarıyla ilgileniyor. Bu nedenle, yöneticilerin insana dokunan bir tavır sergilemesi kritik öneme sahiptir. Kilis İl Müdürü ve kamp müdürü, hem çalışanlarına hem de göçmenlere insani değerler ışığında yaklaşarak “önce insan” anlayışını öne çıkarıyor. Personeli bir aile ferdi, göçmenleri ise bir umut yolcusu olarak gören bu bakış açısı, onların neden örnek gösterildiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Son Söz
Bugün, Kilis İl Göç İdaresi’nde sergilenen bu yönetim anlayışı, sadece bir kurumun başarısı değil; aynı zamanda iyi niyet, samimiyet ve adaletin birleşiminden doğan güçlü bir örnektir. İl Müdürü ve kamp müdürü, hem devletin vakarını hem de insani değerleri aynı potada eriten duruşlarıyla, gerçek liderliğin nasıl olması gerektiğini göstermektedir.
Bize düşen, böyle yöneticilerin değerini bilmek ve onların açtığı yolun tüm kurumlara örnek olmasını dilemekten başka bir şey değildir.
