696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK), kamuda taşerondan kadroya geçen binlerce işçiye bir umut olmuştu. Ancak bu düzenlemenin satır aralarında gizlenen bir madde, yıllarını devlete adamış emekçilerin kaderini adeta altüst etti: Zorunlu emeklilik. 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK),Bu kararname ile kadroya geçen ama emeklilik şartlarını sağlayan işçiler, emekli olmaya mecbur bırakıldı. Öyle ki; bugün hayatının en verimli çağında, işine devam etmek isteyen pek çok emekçi, "Artık seni istemiyoruz" denilerek kapı dışarı edildi. Ne bir tercih hakkı verildi ne de bu sürecin insani boyutu gözetildi. Bu uygulama, ne sosyal devlet anlayışıyla bağdaşıyor ne de çalışma hayatının doğasına uygun. Bugün geldiğimiz noktada, bazı işçiler açtıkları davaları kazanarak görevlerine iade edildi. Mahkemeler bu uygulamanın hukuka uygun olmadığını tescilledi. Ancak burada asıl mesele, bireysel kazanımların ötesine geçmek ve genel bir düzenlemeyle tüm mağduriyetleri ortadan kaldırmaktır. Madem bazıları mahkeme kararıyla geri döndü, o halde tüm mağdurlar için eşitlik sağlanmalıdır. Madem hukuk "zorunlu emeklilik haksızdır" dedi, o halde bu adaletsizliği giderecek yasal düzenleme de artık şarttır. Çalışma hayatı, sadece kâğıt üzerindeki yasalarla değil, aynı zamanda vicdanla, hakkaniyetle, sosyal adaletle yönetilmelidir. Zorunlu Emeklilik  ile işinden edilen, emeği yok sayılan, yılların birikimi hiçe sayılan bu insanlar için artık harekete geçilmelidir, Zorunlu emeklilik (Zem) mağdurları platform Başkanı olarak diyorum ki: Emeğin kaderi keyfi kararlara bırakılamaz. Zorunlu emeklilik değil, zorunlu adalet zamanı gelmiştir! Yetkililere çağrımız nettir: Tüm Zorunlu Emeklilik mağdurları için genel ve bağlayıcı bir yasal düzenleme yapılmalı, hak gaspı sona erdirilmelidir. Çünkü bu sadece bir iş meselesi değil, aynı zamanda bir insanlık ve adalet meselesidir. ZEM PLATFORM BAŞKANI: TÜLİN ÖZER