Bugün ülkemizde çalışan işçiler adeta görmezden geliniyor. Her geçen gün büyüyen sorunlar yığını içinde sesini duyurmaya çalışan işçiye ne yazık ki ne hükümet ne de sendikalar gerçek anlamda kulak veriyor. Toplumun omurgasını oluşturan, üretimin ve hizmetin temel taşı olan işçi, sistemin en arka sırasına itilmiş durumda.
Bir tarafta Toplu Sözleşme (Kamu Çerçeve Protokolü) imzalanmasını aylardır bekleyen kamu işçileri...
Bir tarafta yıllardır kadro hayaliyle çalışan taşeron işçiler...
Bir başka tarafta ise zorunlu emeklilikle işinden edilen, geçim sıkıntısıyla boğuşan emekçiler var.
Diplomalı ama hala memur kadrosuna geçirilmeyi bekleyen işçi olarak görev yapan üniversite mezunu işçiler de bu sistemin mağduru.
Tayin hakkı yok, becayiş hakkı yok, aile birliği yok! Bu hakları isteyen on binlerce işçiye sadece sessizlikle cevap veriliyor.
Ve elbette vergi dilimi adaletsizliği yüzünden yıl başında aldığı maaşı yıl ortasında alamaz hale gelen emekçiler…
Sormak gerekir: İşçi neden bu kadar yalnız?
Binlerce, on binlerce üyesi olan ve işçinin haklarını savunması gereken sendikalar neden sessiz?
Yetkililer neden işçiyi görmezden geliyor?
Bu kadar açık, bu kadar derin sorunlara rağmen neden bir çözüm üretilemiyor?
Her şey ortada. İşçi artık ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor.
Maaşı enflasyon karşısında erimiş, hakkı teslim edilmemiş, geleceği belirsiz bırakılmış bir kesim var karşımızda.
Ancak işin daha acı olan kısmı, bu sorunların birçoğunun farkında olunmasına rağmen çözüm için hiçbir irade gösterilmiyor oluşu.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz:
İşçi yalnız değildir!
Lider Büro Sen, emeğin sesi, hakkın savunucusu olarak bu haksızlıkların karşısındadır.
Kadro bekleyen işçinin, tayin isteyen, becayiş hakkı arayan, eğitimine rağmen hakkı teslim edilmeyen işçinin yanındayız.
Zorunlu emeklilik mağdurlarının yeniden görevine dönebilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ve elbette vergide adalet sağlanana kadar bu mücadeleyi yılmadan sürdüreceğiz.
İşçinin hakkı, sadece sözle değil, icraatla savunulur.
Sırtını koltuğa dayayan değil, işçinin sofrasına oturan sendikacılık gereklidir.
Bu yolda Lider Büro Sen olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Çünkü biz inanıyoruz:
Emeğin olduğu yerde umut vardır, mücadele varsa zafer yakındır.
İşçi Yalnız! İşçi görmezden geliniyor, Ne Sendikalar işçinin sesini duyuyor ne de yetkililer!
Bugün ülkemizde çalışan işçiler adeta görmezden geliniyor. Her geçen gün büyüyen sorunlar yığını içinde sesini duyurmaya çalışan işçiye ne yazık ki ne hükümet ne de sendikalar gerçek anlamda kulak veriyor. Toplumun omurgasını oluşturan, üretimin ve hizmetin temel taşı olan işçi, sistemin en arka sırasına itilmiş durumda.
Bir tarafta Toplu Sözleşme (Kamu Çerçeve Protokolü) imzalanmasını aylardır bekleyen kamu işçileri...
Bir tarafta yıllardır kadro hayaliyle çalışan taşeron işçiler...
Bir başka tarafta ise zorunlu emeklilikle işinden edilen, geçim sıkıntısıyla boğuşan emekçiler var.
Diplomalı ama hala memur kadrosuna geçirilmeyi bekleyen işçi olarak görev yapan üniversite mezunu işçiler de bu sistemin mağduru.
Tayin hakkı yok, becayiş hakkı yok, aile birliği yok! Bu hakları isteyen on binlerce işçiye sadece sessizlikle cevap veriliyor.
Ve elbette vergi dilimi adaletsizliği yüzünden yıl başında aldığı maaşı yıl ortasında alamaz hale gelen emekçiler…
Sormak gerekir: İşçi neden bu kadar yalnız?
Binlerce, on binlerce üyesi olan ve işçinin haklarını savunması gereken sendikalar neden sessiz?
Yetkililer neden işçiyi görmezden geliyor?
Bu kadar açık, bu kadar derin sorunlara rağmen neden bir çözüm üretilemiyor?
Her şey ortada. İşçi artık ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor.
Maaşı enflasyon karşısında erimiş, hakkı teslim edilmemiş, geleceği belirsiz bırakılmış bir kesim var karşımızda.
Ancak işin daha acı olan kısmı, bu sorunların birçoğunun farkında olunmasına rağmen çözüm için hiçbir irade gösterilmiyor oluşu.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz:
İşçi yalnız değildir!
Lider Büro Sen, emeğin sesi, hakkın savunucusu olarak bu haksızlıkların karşısındadır.
Kadro bekleyen işçinin, tayin isteyen, becayiş hakkı arayan, eğitimine rağmen hakkı teslim edilmeyen işçinin yanındayız.
Zorunlu emeklilik mağdurlarının yeniden görevine dönebilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Ve elbette vergide adalet sağlanana kadar bu mücadeleyi yılmadan sürdüreceğiz.
İşçinin hakkı, sadece sözle değil, icraatla savunulur.
Sırtını koltuğa dayayan değil, işçinin sofrasına oturan sendikacılık gereklidir.
Bu yolda Lider Büro Sen olarak üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
Çünkü biz inanıyoruz:
Emeğin olduğu yerde umut vardır, mücadele varsa zafer yakındır.
Ekleme
Tarihi: 09 Temmuz 2025 -Çarşamba
İşçi Yalnız! İşçi görmezden geliniyor, Ne Sendikalar işçinin sesini duyuyor ne de yetkililer!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.