ABB
Gamze ARSLAN
Köşe Yazarı
Gamze ARSLAN
 

KONTROL ETMEKTEN VAZGEÇ!

Aslında her insan sadece kendine inanır, kendinden emin olur. Etrafındakilere güvenmek inanmak ister o yüzdendir ki kaygı, kuşku, şüphe oluşumları ile her şeyi kontrol altına almak ve tutmak ister. Kontrol eden için oldukça yorucu olan bu serüven bunun farkındalığını yaşayan kişiler içinde oldukça yorucudur. Kişi, her olayın kendi kontrolünde olmasını ister bu da kaygı yönetimindeki zayıflıktır. Yoğun kaygı, emin olmamak, güvensizlik, yoğun şüphe duyguları kontrol etme davranışının ana nedenleridir. Başkalarını kontrol etmek kendinizi ve çevrenizdeki kişileri korumak adı altında olabilir mi?  Kaygı olduğunda otomatik olarak beynimiz hızlı bir şekilde yöntem bulmaya çalışır bu sebeple birden fazla sorumluluk alır. Bu da, çevremizdeki kişilerin sorumluluk sahibi olmasını engelleyecek bir davranıştır. Başkaları için çok şey yapmak, kaygı ve gerginliği azaltmada etkili bir yöntem olabilir. Ancak bu sorumluluk bilincini azaltır. Bazen kendi kontrolümüz dışında oluşabileceklere kendi iyiliğimiz ve çevremizdeki kişilerin iyiliği için izin vermek gerek… Başkaları için çok şey yapmaya, aşırı fedakarlığa başladığınızda kendinize şu soruları sorabilirsiniz: Benim başkalarının kaygılarına hassasiyetim beni ne zaman “faydalı” yapacak? Nasıl hem başkaları için daha az sorumluluk alıp hem de kendim için daha çok sorumluluk alabilirim? Kendi otomatik pilotumu kapatıp diğer insanların kendilerini yönetmelerine müsaade etmenin olası ne gibi fırsatları olabilir? NEDEN BİR İNSAN KONTROLCÜ KİŞİLİK İÇİNE GİRER?  Kontrolcü kişiler aynı zamanda mükemmeliyetçi kişilerdir her şeyin en iyisi en kusursuzunu arzu ederler. Bu bir savunma mekanizmasıdır. Bunu çok erken yaşlardan itibaren öğrenmeye başlarsın. Yaş aldıkça yorucu hale gelir farkındaysan çözüm ararsın, değilsen yaşam bu şekilde devam eder. Çocukken hata yapmamaya, mükemmel bir şekilde hareket etmeye, kusurlu görünmemeye çalıştıysan, senden hep bu konuda adım atman beklendiyse ya da öyle zannettiysen. İçten içe “Hep mükemmel olmalıyım. Diğerlerinin hep önünde olmalıyım. Hata yapmamalıyım.” gibi düşünceleri öğrenmiş olabilirsin. Bu zamanla içselleşmeye başlamıştır. Aslında bu şekilde hareket ederek doğal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorsun. Belki onaylanmak, belki sevgi ihtiyacı, değerli ve yeterli hissetmek, güçlü ya da güvende hissetmek gibi birçok ihtiyacına hizmet ediyor. Dışarıdan bakıldığında kontrolcü ve mükemmeliyetçi olmak bir problem gibi görünüyor ama sen aslında bu şekilde davranarak doğal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorsun. KONTROLCÜ DAVRANIŞTAN NASIL UZAKLAŞILABİLİR? İnsan olduğunu unutmayarak, her şey zıttı ile vardır iyi-kötü, olağan davranışlar-olağan dışı davranışlar gibi...   Bu farkındalıkla esnek düşünce biçimine sahip olarak başlayabilirsin. “Mükemmel olmayabilirim. Hatalar yapabilirim, insan hata yapabilir ama bu hatalarımdan öğreneceklerim var. Hata yaptığımda telafi edebilirim. Hata yapsam bile ben yeterliyim, kendime güvenebilirim. Kendimi geliştiriyor olsam bile varlığım, özüm yeterli. Bundan memnun olabilirim ve aynı zamanda da kendimi geliştirebilirim.” gibi belli felsefeleri içselleştirmeye niyetlenmek gerekiyor. “Niyet hayır, âkıbet hayır” demişler.  Sen niyet et yoluna çık, yolda görünür her şey…
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2023 - Cuma

KONTROL ETMEKTEN VAZGEÇ!

Aslında her insan sadece kendine inanır, kendinden emin olur. Etrafındakilere güvenmek inanmak ister o yüzdendir ki kaygı, kuşku, şüphe oluşumları ile her şeyi kontrol altına almak ve tutmak ister. Kontrol eden için oldukça yorucu olan bu serüven bunun farkındalığını yaşayan kişiler içinde oldukça yorucudur. Kişi, her olayın kendi kontrolünde olmasını ister bu da kaygı yönetimindeki zayıflıktır. Yoğun kaygı, emin olmamak, güvensizlik, yoğun şüphe duyguları kontrol etme davranışının ana nedenleridir.

Başkalarını kontrol etmek kendinizi ve çevrenizdeki kişileri korumak adı altında olabilir mi? 

Kaygı olduğunda otomatik olarak beynimiz hızlı bir şekilde yöntem bulmaya çalışır bu sebeple birden fazla sorumluluk alır. Bu da, çevremizdeki kişilerin sorumluluk sahibi olmasını engelleyecek bir davranıştır.

Başkaları için çok şey yapmak, kaygı ve gerginliği azaltmada etkili bir yöntem olabilir. Ancak bu sorumluluk bilincini azaltır. Bazen kendi kontrolümüz dışında oluşabileceklere kendi iyiliğimiz ve çevremizdeki kişilerin iyiliği için izin vermek gerek…

Başkaları için çok şey yapmaya, aşırı fedakarlığa başladığınızda kendinize şu soruları sorabilirsiniz:

Benim başkalarının kaygılarına hassasiyetim beni ne zaman “faydalı” yapacak?
Nasıl hem başkaları için daha az sorumluluk alıp hem de kendim için daha çok sorumluluk alabilirim?
Kendi otomatik pilotumu kapatıp diğer insanların kendilerini yönetmelerine müsaade etmenin olası ne gibi fırsatları olabilir?


NEDEN BİR İNSAN KONTROLCÜ KİŞİLİK İÇİNE GİRER? 

Kontrolcü kişiler aynı zamanda mükemmeliyetçi kişilerdir her şeyin en iyisi en kusursuzunu arzu ederler. Bu bir savunma mekanizmasıdır.
Bunu çok erken yaşlardan itibaren öğrenmeye başlarsın. Yaş aldıkça yorucu hale gelir farkındaysan çözüm ararsın, değilsen yaşam bu şekilde devam eder.
Çocukken hata yapmamaya, mükemmel bir şekilde hareket etmeye, kusurlu görünmemeye çalıştıysan, senden hep bu konuda adım atman beklendiyse ya da öyle zannettiysen.
İçten içe “Hep mükemmel olmalıyım. Diğerlerinin hep önünde olmalıyım. Hata yapmamalıyım.” gibi düşünceleri öğrenmiş olabilirsin.
Bu zamanla içselleşmeye başlamıştır.
Aslında bu şekilde hareket ederek doğal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorsun.
Belki onaylanmak, belki sevgi ihtiyacı, değerli ve yeterli hissetmek, güçlü ya da güvende hissetmek gibi birçok ihtiyacına hizmet ediyor.
Dışarıdan bakıldığında kontrolcü ve mükemmeliyetçi olmak bir problem gibi görünüyor ama sen aslında bu şekilde davranarak doğal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorsun.

KONTROLCÜ DAVRANIŞTAN NASIL UZAKLAŞILABİLİR?
İnsan olduğunu unutmayarak, her şey zıttı ile vardır iyi-kötü, olağan davranışlar-olağan dışı davranışlar gibi...   Bu farkındalıkla esnek düşünce biçimine sahip olarak başlayabilirsin.
“Mükemmel olmayabilirim. Hatalar yapabilirim, insan hata yapabilir ama bu hatalarımdan öğreneceklerim var. Hata yaptığımda telafi edebilirim. Hata yapsam bile ben yeterliyim, kendime güvenebilirim.
Kendimi geliştiriyor olsam bile varlığım, özüm yeterli. Bundan memnun olabilirim ve aynı zamanda da kendimi geliştirebilirim.” gibi belli felsefeleri içselleştirmeye niyetlenmek gerekiyor.
“Niyet hayır, âkıbet hayır” demişler.
 Sen niyet et yoluna çık, yolda görünür her şey…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarafsizhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
MUZAFFER ÇUHADAROĞLU
(21.07.2023 10:08 - #236)
Emeğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarafsizhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)