ABB
Semih KILIÇ
Köşe Yazarı
Semih KILIÇ
 

YUTKUNARAK SİYASET YAPMAK

‘Elimdeki belgeleri yayınlarsam yer yerinden oynar!’ ‘Sayın X Bey filanca zamanda neler olduğuna kendisi cevap versin. Ben açıklarsam, sokağa çıkamaz!’ ‘Y kurumda ihaleleri kime peşkeş çekiyorsunuz, biz biliyoruz. Topluma bunları açıklamakla mükellefsiniz, yoksa ne yapacağımızı biz biliriz!’ Türkiye’de siyasetin diline uzun süredir yukarıdaki cümleler hakim. Ben buna ‘yutkunarak siyaset yapmak’ diyorum. Tam konuşacak, söyleyecek sözünü ortaya koyacak, belki birşeyleri değiştirecekken herşeyden vazgeçiyorlar. Yutkunarak siyaset yapanların gerçekleri ortaya çıkarmak gibi bir amaçlarının olmadığı aşikâr. Peki o zaman bu tarzı benimseyenlerin yapmaya çalıştıkları şey ne? Tehdit etmekle, aba altından sopa göstermekle ne elde ediyorlar? Esasında Türk siyasetinde alengirli işler, arkadan çevirilen dolaplar, aba altından gösterilen sopalar oldukça yaygındır. 70’lerde Ecevit Milliyetçi Cephe hükümetlerine defalarca ‘Kontrgerilla’yı sormuş ancak o dönemde bildiklerini 2000’li yıllarda vefatından önce anlatmıştır. Keza aynı dönemde Demirel CHP gençlerinin komünistle ilişkilerini bildiklerini söylemiş ancak ortaya herhangi bir şey koymamıştır. Bunun gibi yüzlerce karşılıklı tehditlere, çekişmelere sahne olan Türk siyasetinde bu tarz yeniden son dönemde hız kazanmıştır. 2000’lerin sonunda CHP ve MHP’yi yeniden dizayn eden kaset ifşalarından sonra artık yutkunarak siyaset yapmak yaygın hale gelmiştir. Özellikle 15 Temmuz’a giden yolda hükümetin içinden haberler verdiğini iddia eden twitter hesapları , şantaj olduğu söylenen ses kayıtları 15 Temmuz sonrasındaki siyasetin de şekillenmesini sağladı.  Ülkede iktidar olmanın ekonomiyi, bürokrasiyi de elde etmek anlamına geldiği düşünüldüğünde akçeli işlerde çeşitli kayırmaların yaşanması kaçınılmaz. O nedenle bu tarz kayırmaları, yolsuzlukları fark edenler ortaya çıkardıkları şeyi kendileri yapamadıkları için aba altından sopa göstererek yapıyorlar. Bu işin bir yüzü. Diğer taraftan ise bildiklerini açılayamayan siyasilerin açıklayamamasının sebebi bizde toplumun ifşalara tepki vermemesinden kaynaklanıyor. Tunus’ta seyyar satıcının kendisini yakması Kuzey Afrika ve Arap Yarımadasını yakan bir bahara dönüşürken bizde dönemin de etkisiyle yarı apolitik görünümüyle ‘bal tutan parmağını yalar’ ifadesiyle bakıyor olaylara. Ne adaletsizlik ne kayırma ne de başka çarpıcı bir ifşa toplumda yankı bulmuyor. Dolayısıyla siyasetçiler için de birşeyleri açıklamak yerine polemiğe sebep olmak daha makul geliyor. Yutkunmadan yaptıkları siyaset toplumun her kesimine ulaşmazkan, yutkunduklarında ortaya çıkan polemik günlerce konuşuluyor, sürekli eşeleniyor ve daha derin detayları ortaya çıkartıyor.  Yukarıda anlattığım konuyu siyaset bilimi teorisini içinde bulamazsınız. Ancak bugün yoldan herhangi bir vatandaşı çevirip Türk siyasetindeki alengirli olayları anlatsak ‘siyaset bu işte’ cevabı alırız. O nedenle Türk siyasetindeki yutkunanlara çok yüklenmemek sorunu toplumda aramak daha makul olacak gibi. 
Ekleme Tarihi: 25 Temmuz 2022 - Pazartesi

YUTKUNARAK SİYASET YAPMAK

‘Elimdeki belgeleri yayınlarsam yer yerinden oynar!’
‘Sayın X Bey filanca zamanda neler olduğuna kendisi cevap versin. Ben açıklarsam, sokağa çıkamaz!’
‘Y kurumda ihaleleri kime peşkeş çekiyorsunuz, biz biliyoruz. Topluma bunları açıklamakla mükellefsiniz, yoksa ne yapacağımızı biz biliriz!’
Türkiye’de siyasetin diline uzun süredir yukarıdaki cümleler hakim. Ben buna ‘yutkunarak siyaset yapmak’ diyorum. Tam konuşacak, söyleyecek sözünü ortaya koyacak, belki birşeyleri değiştirecekken herşeyden vazgeçiyorlar. Yutkunarak siyaset yapanların gerçekleri ortaya çıkarmak gibi bir amaçlarının olmadığı aşikâr. Peki o zaman bu tarzı benimseyenlerin yapmaya çalıştıkları şey ne? Tehdit etmekle, aba altından sopa göstermekle ne elde ediyorlar?
Esasında Türk siyasetinde alengirli işler, arkadan çevirilen dolaplar, aba altından gösterilen sopalar oldukça yaygındır. 70’lerde Ecevit Milliyetçi Cephe hükümetlerine defalarca ‘Kontrgerilla’yı sormuş ancak o dönemde bildiklerini 2000’li yıllarda vefatından önce anlatmıştır. Keza aynı dönemde Demirel CHP gençlerinin komünistle ilişkilerini bildiklerini söylemiş ancak ortaya herhangi bir şey koymamıştır. Bunun gibi yüzlerce karşılıklı tehditlere, çekişmelere sahne olan Türk siyasetinde bu tarz yeniden son dönemde hız kazanmıştır. 2000’lerin sonunda CHP ve MHP’yi yeniden dizayn eden kaset ifşalarından sonra artık yutkunarak siyaset yapmak yaygın hale gelmiştir. Özellikle 15 Temmuz’a giden yolda hükümetin içinden haberler verdiğini iddia eden twitter hesapları , şantaj olduğu söylenen ses kayıtları 15 Temmuz sonrasındaki siyasetin de şekillenmesini sağladı. 
Ülkede iktidar olmanın ekonomiyi, bürokrasiyi de elde etmek anlamına geldiği düşünüldüğünde akçeli işlerde çeşitli kayırmaların yaşanması kaçınılmaz. O nedenle bu tarz kayırmaları, yolsuzlukları fark edenler ortaya çıkardıkları şeyi kendileri yapamadıkları için aba altından sopa göstererek yapıyorlar. Bu işin bir yüzü. Diğer taraftan ise bildiklerini açılayamayan siyasilerin açıklayamamasının sebebi bizde toplumun ifşalara tepki vermemesinden kaynaklanıyor. Tunus’ta seyyar satıcının kendisini yakması Kuzey Afrika ve Arap Yarımadasını yakan bir bahara dönüşürken bizde dönemin de etkisiyle yarı apolitik görünümüyle ‘bal tutan parmağını yalar’ ifadesiyle bakıyor olaylara. Ne adaletsizlik ne kayırma ne de başka çarpıcı bir ifşa toplumda yankı bulmuyor. Dolayısıyla siyasetçiler için de birşeyleri açıklamak yerine polemiğe sebep olmak daha makul geliyor. Yutkunmadan yaptıkları siyaset toplumun her kesimine ulaşmazkan, yutkunduklarında ortaya çıkan polemik günlerce konuşuluyor, sürekli eşeleniyor ve daha derin detayları ortaya çıkartıyor. 
Yukarıda anlattığım konuyu siyaset bilimi teorisini içinde bulamazsınız. Ancak bugün yoldan herhangi bir vatandaşı çevirip Türk siyasetindeki alengirli olayları anlatsak ‘siyaset bu işte’ cevabı alırız. O nedenle Türk siyasetindeki yutkunanlara çok yüklenmemek sorunu toplumda aramak daha makul olacak gibi. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarafsizhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.