ABB
Semih KILIÇ
Köşe Yazarı
Semih KILIÇ
 

POLATLI WANTS TO BE A PROVINCE

Üniversiteye başladığım yıllarda henüz Yüksek Hızlı Tren faaliyete geçmemişti ve ben de her Ankara’da okuyan Eskişehirli gibi Ceylan’ın ya da Buzlu’nun otobüslerini kullanıyordum bu iki il arasında gidip gelirken. Eskişehir ile Ankara’nın arasında Polatlı’dan her geçişimde bir table dikkatimi çekerdi. Bir kangurunun kesesinden çıkmış şirin bir çocuk elinde İngilizce ifadelerle ‘İl Olmak İstiyoruz’ pankartı tutuyordu. Aynı pankarttan kangurunun da elinde vardı ve tabelanın alt kısmında manidar ifadelerle ‘Türkçe söyledik anlamadınız!’ yer alıyordu.  Geçtiğimiz hafta biterken iktidar cenahından gelen açıklamayla zannedersem bu tabelayı ilçenin girişine asan Polatlılar gerçek anlamda muratlarına ereceklerini düşünüp heyecanlanmışlardır diye düşünüyorum. Zira AK Parti Genel Başkan Yardımcısı il sayısının 100’e çıkarılmaya planlandığına dair bir açıklama yaptı. Tabii hemen tahminler ortalıkta dolaşmaya başladı. Az değil, mevcut il sayısına 19 ilçe daha yeni il olarak eklenecektiaçıklamalara göre. Tarsus, İnegöl, Polatlı, Alanya, Kozan, Siverek, Yüksekova, Ergani, Kdz. Ereğli gibi ilçeler daha uzunca olan tahmin listelerinde adları en çok geçen ilçelerdi. Her ne kadar Genel Başkan Yardımcısı yanlış anlaşıldığını, böyle bir planlamanın olmadığını açıklasa da ortalık il adayı olan ilçelerin isimleri ile çalkalanmaya başladı. Sadece Polatlılar değil bir çok ilçe halkı bu söylentinin ardına takılıp konuyu tartışmaya başladı. Her ne kadar bir yanlış anlaşılmaya dayanmış olsa da konu o kadar çok konuşulmaya müsait ki, velev ki böyle bir planlamanın olduğunu düşünerek bir beyin jimnastiği yararlıdır diye düşünüyorum.  Tabi ben işin ne matematiğindeyim yani hangi ilçe demografik ve coğrafi olarak il olmaya uygundur, hangi ilçeler bu yeni ilin ilçesi olmaya namzettir, orasını bilemem. Diğer taraftan işin magazinsel kısmından da uzaktayım; ‘hangi ilçe daha çok il olmak istiyor, şu ilçe şundan dolayı il yapılacakmış, şu ili ikiye böleceklermiş’ gibi şayihaları da konuşmak değil derdim. Beni ilgilendiren ve hatta toplumu da ilgilendirmesi gereken kısım AK Parti’nin neden böyle bir hamleye ihtiyaç duyduğu ile ilgili. Zira yeni bir il daha doğru yeni 19 il, 19 ilçenin il olarak bütçelendirilmesi, bürokratik olarak teşkilatlandırılması anlamına geliyor. Yani özetle 19 ilçenin il olması ciddi maddi külfet demek. Peki iktidar bu maddi külfetin altına neden girsin?  Elbette ki, herkesin aklına ilk gelen benim de aklıma geldi; bu bir seçim yatırımı. Hem de iyi planlandığı takdirde iki yönden birden iktidara kazanç sağlayacak bir seçim yatırımı. İlki, ilçeden ile çevrilecek olan yerde yaşayanlardan iktidara oy kayma ihtimali ki azımsanacak bir yatırım değil bu. Malum siyasi tarihimiz, oy verilmediği için cezalandırılıp ilçeye dönüşen illere de sahip, oy almak için il yapılacağı vaadi verilen ilçelere hatta yapılanlara da.  Diğer taraftan esas kazanç noktası ise ilçeden ile dönüşülecek yerlerle birlikte değişecek seçim matematiği üzerine. Eğer doğru planlanırsa AK Parti özellikle Yerel Seçimde yaşadığı kan kaybının daha büyüğünü yaşama ihtimalini genel seçimler için ortadan kaldırabilir. Daha önce de meclis matematiğini değiştirecek bir seçim sistemi değişikliği düşündüğü konuşulan AK Parti, bazı illerdeki seçmenlerin farklı şekilde gruplandırılması ile kendi lehine bir seçim sistemi tasarlayabilir. Bunu daha da detaylandırmak isterdim ama malum yer darlığı. Bir ‘yanlış anlaşılma’dan neler çıkartılabiliyor gördük. Yukarıda bahsettiğim yanlış anlaşılma aslında konuşulmuş ve hatta bir planlamadan geçmemiştir diyebilir miyiz, diyemeyiz. Peki 100 değil 200 il planlıyorlarmış desek ‘yok olmaz öyle şey!’ diyebilir miyiz, onu da diyemeyiz. Çünkü burası Türkiye, istenirse herşey olur!  
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2022 - Cuma

POLATLI WANTS TO BE A PROVINCE

Üniversiteye başladığım yıllarda henüz Yüksek Hızlı Tren faaliyete geçmemişti ve ben de her Ankara’da okuyan Eskişehirli gibi Ceylan’ın ya da Buzlu’nun otobüslerini kullanıyordum bu iki il arasında gidip gelirken. Eskişehir ile Ankara’nın arasında Polatlı’dan her geçişimde bir table dikkatimi çekerdi. Bir kangurunun kesesinden çıkmış şirin bir çocuk elinde İngilizce ifadelerle ‘İl Olmak İstiyoruz’ pankartı tutuyordu. Aynı pankarttan kangurunun da elinde vardı ve tabelanın alt kısmında manidar ifadelerle ‘Türkçe söyledik anlamadınız!’ yer alıyordu. 

Geçtiğimiz hafta biterken iktidar cenahından gelen açıklamayla zannedersem bu tabelayı ilçenin girişine asan Polatlılar gerçek anlamda muratlarına ereceklerini düşünüp heyecanlanmışlardır diye düşünüyorum. Zira AK Parti Genel Başkan Yardımcısı il sayısının 100’e çıkarılmaya planlandığına dair bir açıklama yaptı. Tabii hemen tahminler ortalıkta dolaşmaya başladı. Az değil, mevcut il sayısına 19 ilçe daha yeni il olarak eklenecektiaçıklamalara göre. Tarsus, İnegöl, Polatlı, Alanya, Kozan, Siverek, Yüksekova, Ergani, Kdz. Ereğli gibi ilçeler daha uzunca olan tahmin listelerinde adları en çok geçen ilçelerdi. Her ne kadar Genel Başkan Yardımcısı yanlış anlaşıldığını, böyle bir planlamanın olmadığını açıklasa da ortalık il adayı olan ilçelerin isimleri ile çalkalanmaya başladı. Sadece Polatlılar değil bir çok ilçe halkı bu söylentinin ardına takılıp konuyu tartışmaya başladı. Her ne kadar bir yanlış anlaşılmaya dayanmış olsa da konu o kadar çok konuşulmaya müsait ki, velev ki böyle bir planlamanın olduğunu düşünerek bir beyin jimnastiği yararlıdır diye düşünüyorum. 

Tabi ben işin ne matematiğindeyim yani hangi ilçe demografik ve coğrafi olarak il olmaya uygundur, hangi ilçeler bu yeni ilin ilçesi olmaya namzettir, orasını bilemem. Diğer taraftan işin magazinsel kısmından da uzaktayım; ‘hangi ilçe daha çok il olmak istiyor, şu ilçe şundan dolayı il yapılacakmış, şu ili ikiye böleceklermiş’ gibi şayihaları da konuşmak değil derdim. Beni ilgilendiren ve hatta toplumu da ilgilendirmesi gereken kısım AK Parti’nin neden böyle bir hamleye ihtiyaç duyduğu ile ilgili. Zira yeni bir il daha doğru yeni 19 il, 19 ilçenin il olarak bütçelendirilmesi, bürokratik olarak teşkilatlandırılması anlamına geliyor. Yani özetle 19 ilçenin il olması ciddi maddi külfet demek. Peki iktidar bu maddi külfetin altına neden girsin? 

Elbette ki, herkesin aklına ilk gelen benim de aklıma geldi; bu bir seçim yatırımı. Hem de iyi planlandığı takdirde iki yönden birden iktidara kazanç sağlayacak bir seçim yatırımı. İlki, ilçeden ile çevrilecek olan yerde yaşayanlardan iktidara oy kayma ihtimali ki azımsanacak bir yatırım değil bu. Malum siyasi tarihimiz, oy verilmediği için cezalandırılıp ilçeye dönüşen illere de sahip, oy almak için il yapılacağı vaadi verilen ilçelere hatta yapılanlara da. 

Diğer taraftan esas kazanç noktası ise ilçeden ile dönüşülecek yerlerle birlikte değişecek seçim matematiği üzerine. Eğer doğru planlanırsa AK Parti özellikle Yerel Seçimde yaşadığı kan kaybının daha büyüğünü yaşama ihtimalini genel seçimler için ortadan kaldırabilir. Daha önce de meclis matematiğini değiştirecek bir seçim sistemi değişikliği düşündüğü konuşulan AK Parti, bazı illerdeki seçmenlerin farklı şekilde gruplandırılması ile kendi lehine bir seçim sistemi tasarlayabilir. Bunu daha da detaylandırmak isterdim ama malum yer darlığı.

Bir ‘yanlış anlaşılma’dan neler çıkartılabiliyor gördük. Yukarıda bahsettiğim yanlış anlaşılma aslında konuşulmuş ve hatta bir planlamadan geçmemiştir diyebilir miyiz, diyemeyiz. Peki 100 değil 200 il planlıyorlarmış desek ‘yok olmaz öyle şey!’ diyebilir miyiz, onu da diyemeyiz. Çünkü burası Türkiye, istenirse herşey olur!  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarafsizhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.